-
Gözden kaçırmayın

Perikardiyal Effüzyon Nedir?
Perikardiyal effüzyon, kalp etrafındaki zarda sıvı birikimi anlamına gelir. Bu durum, özellikle kanser hastalarında sıkça karşılaşılan bir komplikasyondur. Türk Kardiyoloji Derneği'ne göre, perikardiyal effüzyon, malign (kanserli) tümörlerin kalp zarına yayılması veya kanser tedavilerinin yan etkileri sonucu ortaya çıkabilir.
Kanser Hastalarında Neden Görülür?
Kanserli hücreler doğrudan kalp zarına yayılabilir veya kanser tedavisi sırasında kullanılan ilaçlar ve radyasyon, kalp zarını etkileyerek sıvı birikimine yol açabilir. Özellikle akciğer, meme, lenfoma ve lösemi gibi kanser türlerinde perikardiyal effüzyon riski daha yüksektir. Örneğin, akciğer kanseri hastalarında tümörün doğrudan kalp zarına yayılması veya mediastinal lenf bezlerinin tutulumu sonucu bu durum görülebilir.
Klinik Tablo ve Belirtiler
Perikardiyal effüzyonun klinik belirtileri, sıvı birikiminin derecesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı hastalarda herhangi bir belirti görülmeyebilir (asemptomatik). Ancak sıvı birikimi arttıkça göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı ve ödem gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Şiddetli durumlarda, kalbin sıkışmasına neden olan "tamponad" adı verilen ciddi bir durum gelişebilir. Tamponad, kalbin yeterince kan pompalayamamasına yol açarak hayatı tehdit edebilir.
Tanı ve Tedavi
Perikardiyal effüzyonun tanısı genellikle fizik muayene ve ekokardiyografi (ultrason) ile konulur. Ekokardiyografi, kalp zarı arasındaki sıvı miktarını ve kalbin fonksiyonlarını değerlendirmeye yardımcı olur. Tedavi, sıvı birikiminin nedenine ve şiddetine göre değişir. Hafif durumlarda sadece düzenli takip yeterli olabilirken, şiddetli durumlarda sıvı boşaltma (perikardiyosentez) veya cerrahi müdahale gerekebilir. Türk Kardiyoloji Derneği, bu konuda multidisipliner bir yaklaşımın önemini vurgulamaktadır; kardiyolog, onkolog ve diğer uzmanların işbirliği içinde çalışması, hastaların en iyi şekilde tedavi edilmesini sağlar.
Türk Kardiyoloji Derneği’nin Önerileri
Türk Kardiyoloji Derneği, kanser hastalarında perikardiyal effüzyon riskini azaltmak ve erken tanı koymak için düzenli kardiyolojik değerlendirmelerin yapılması gerektiğini öneriyor. Özellikle yüksek riskli kanser türlerine sahip hastalarda, tedavi sürecinde dikkatli takip ve gerekirse erken müdahale hayat kurtarıcı olabilir.
Yorumlar
Yorum Yap